Kızlık zarı nerede?

Yani, kızın hayatında, genç adamla ilişki çok yakın hale geldiğinde an geldi. Hemen hemen tüm gelecek kadınlar, acı ile ilişkili olan ilk yakın ilişkiden korkmaktadır. Bu yazıda gençler arasında popüler soruyu cevaplayacağız: kızlık zarı nerede?

Pleva ya da aynı şekilde adlandırıldığı gibi, kızlık zarıdır - çünkü yeri, şekli, sık sık ve her kızın kalınlığı farklıdır. Bazen bir jinekolog bile bulamıyor. Kızlık zarı, mukoza zarının kıvrımıdır. Bir şişlik adet akışının salınması için bir veya daha fazla küçük deliğe sahip olabilir.

Kızlık zarı çok sayıda kan damarından oluşur, bu yüzden hasar gördüğü zaman (daha sık cinsel ilişki sırasında olur), kan salgılanır. Kan tahliyesi miktarı, kızın fizyolojik veya yaş özelliklerine bağlıdır. 18-20 yıllarında, kızlık zarı gergintir ve aktığı zaman genç bir kadın çok az kan kaybeder. Kızlık zarı yaşı ile daha az elastik hale gelir ve bu da kırılmayı daha da zorlaştırır, ağrıyı artırır. Kanlı akıntı kanamaya kadar artar. 30 yıl sonra, kızlık zarı esnekliğini kaybeder.

Cinsel ilişkilerin ilk deneyimi, istisnai durumlar olsa da, kızlık zarı hasarının ana sebebidir. Kızlık zarı çok elastik ise veya geniş bir merkezi deliğe sahipse, yırtılma meydana gelmeyebilir. Bu durumda, tükürük zorunlu olarak yok edildi, ancak doğum sırasında.

Kızlık zarı nerede?

Bu kırışıklık vajinanın girişinde bulunur. Kızlık zonunun yeri vajina girişini kapsamaktadır. Böylece vajinayı enfeksiyonlardan korur. Kaybolmasından sonra iç genital organların mikroflorası bakterilerin etkisi altında değişir. Sorunun açık bir cevabı - mevcut değil, çünkü her kızın kendine özgü bir fizyolojisi vardır.

Soruya cevap verin - kızlık zarı ne kadar kolay değil, tk. Her bireyin organizmasının yapısına bağlıdır. Daha sıklıkla bu kat, 2-3 cm derinlikte vajinada uzanır, ancak mesafe daha fazla olabilir - 5 ila 10 cm.

Böylece, kadın bedenin bireysel özelliklerinden dolayı, kızlık zarı nerede konumlandırıldığı ve esnekliğinin ne olduğu önemli değildir. İlk cinsel deneyimde, genç insanlar kızın anatomik özelliklerini değil, duygularını, duygusal durumunu dikkate almalıdır.