Torasik bölgenin kondrosisi, intervertebral disk dejenerasyonunun arka planına karşı gelişen çok yaygın bir patolojidir. Disklerde meydana gelen değişiklikler deformasyona (düzleşmeye) ve içerdikleri dokuya neden olur, elastikiyetini kaybeder. Gelecekte sinir uçlarının sıkışması var, çünkü bir kişi acı verici hisleri deneyimlemeye başladı.
Hastalık, yaşa bağlı rahatsızlıklarla ilgili olmasına rağmen, göğüs kondrosisi çoğunlukla yaşlıları etkiler, ancak ilk belirtiler 35-40 yıl içinde ortaya çıkabilir. Hastalığın gelişimine katkıda bulunan faktörler şunlardır:
- Yanlış duruş ve zayıf sırt kasları;
- ağır fiziksel emek;
- fiziksel travma;
- obezite;
- Diyette vitamin ve mineral eksikliği.
Ek olarak, alkol kötüye kullanımı, sigara içimi ve kolesterol açısından zengin yağlı yiyeceklerin fazlalığı, kıkırdağa zarar veren toksinlerin birikmesine katkıda bulunur.
Göğüs kondrosunun belirtileri
Uzmanlar, torasik bölgenin kondrosunun semptomlarının çok farklı olduğunu belirtiyorlar. Omurganın patolojisi genellikle diğer hastalıklarla karıştırılır. Bu nedenle, skapula ve sternum altında şiddetli ağrı nedeniyle, hasta anjina pektoris atak geçirdiğini düşünür ve nitrogliserin veya validol alır. Hipokondriyumdaki ağrı hissi, skapulaya verilerek, kolelitiazisin alevlenmesinin başladığı izlenimini uyandırır. Torasik omurganın kondrosisi de solunum sistemi hastalıkları, sindirim sistemi için maskelenebilir.
Kondrosisin en sık görülen belirtileri şunlardır:
- göğüs bölgesinde rahatsızlık hissi ve sol omuza ya da koluna ağrı verme;
- nefes darlığı , inspirasyon veya ekshalasyon sırasında daha az sıklıkta kramp;
- hareketlilik sınırlaması;
- parmak uçlarının karıncalanması ve uyuşması, dokunma duyarlılıklarında azalma;
- baş ağrısı ve baş dönmesi;
- kulakların tıkanıklığı;
- bulantı.
Bu belirtilerin son üçü genellikle patolojik süreçler sadece torasik bölgeyi değil, aynı zamanda servikal vertebrayı da etkilediğinde servikotorasik kondroside ortaya çıkar.
Kadınların omurgalarının daha kırılgan olması nedeniyle, adil sekste meme kondrosunun semptomları genellikle daha akuttur. Sinsi bir hastalık başlatmamak için düzenli olarak radyografi yaptırmak gerekir. Zamanında tedavi, omurgada dejeneratif değişikliklerin gelişmesini engelleyecektir.