Travma sonrası ensefalopati

Ağır veya orta dereceli bir kafaya mekanik hasar, bir kural olarak, çeşitli türlerin beyin ihlallerine yol açar. Sonuç olarak, posttravmatik ensefalopati genellikle kronik bir hastalık olmamasına rağmen gelişir, fakat bir kişinin normal yaşamsal aktivitesi ve kapasitesine karşı önemli bir tehdit oluşturur.

Beynin travma sonrası ensefalopatisi - nedenleri

Söz konusu sendromun başlamasına yol açan temel faktör, ağır bir nesne tarafından bir yükseklikten veya çarpmadan düşerek elde edilebilen kafa travmasıdır. Ek olarak, çoğu zaman bir travma sonrası ensefalopati, bir trafik kazasından etkilenen insanlarda görülür. Bu durumda kraniocerebral yaralanma derecesi şiddetli veya orta derecede şiddetlidir.

Travma sonrası ensefalopati - belirtiler

Bu patolojik durumun belirtileri hemen görülmez, ancak bir süre sonra, genellikle bu süre 1-2 haftadır. Ayrıca, semptomların varlığı, şiddeti ve yoğunluğunun, büyük ölçüde beyin hasarı ve genişliğine bağlı olduğuna dikkat çekmek gerekir.

Her şeyden önce, hastanın belleği acı çeker. Onun hayal kırıklığı, hem uzun hem de yakın aralıklarla bilgiyi depolayamama ve yeniden üretememede kendini gösterir.

Çoğu hastada dikkat bozuk. Gerçekleştirilen eylemlerin tutarsızlığında, genellikle tamamen anlamsız eylemlerde ifade edilirler. Bir kişi dikkati dağılır, herhangi bir mesleğe konsantre olmak ve konsantre olmak zordur.

Travma sonrası ensefalopatinin en şiddetli belirtisi düşüncenin ihlalidir. Ve hem ivme hem de düşünce süreçlerinin engellenmesinde kendini gösterir. İlk durumda, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkar:

Düşüncenin eylemsizliği gerçekleşirse, ortaya çıkarlar:

1 ve 2 derecelik travma sonrası ensefalopati de davranışsal kontrolle ilgili zorluklarla ifade edilebilir. Ana belirtiler arasında saldırganlık belirtileri, hatta insanları kapatmak için düşmanlık belirtilmelidir. Bazen epilepsi nöbetleri, istikrarlı bir uyku bozukluğu gelişir, bir kişi cinsel alanda rahatsızlık ve çeşitli sorunlar yaşar.

Beyin travma sonrası ensefalopatisi - tedavi

Söz konusu sendromun tedavisi kapsamlı bir şekilde geliştirilmektedir. Beyin aktivitesinin normalleşmesine ve nöronlarda metabolik süreçlerin hızlanmasına katkıda bulunan psikofarmakolojik ilaçlar atandı. En etkili olanları:

Bazen intrakraniyal basıncı azaltmak için ilaçlara ihtiyaç duyulur, ancak hastalar hipertansiyondan şikayetçiyse bunların kullanımı haklı çıkar. Bu ilaçları almakla eşzamanlı olarak, nöropsikolojik eğitime katılabilmek için haftada en az iki kez bir psikolog ziyaret etmeniz önerilir. Ayrıca fizyoterapötik prosedürler, akupunktur, meditasyon uygulamaları, solunum jimnastiği (çoğunlukla qigong) kullanılır. İyileşme döneminde, sağlıklı beslenme normlarına uymak, her gün yürümeye, fiziksel aşırı yüklenmeden egzersiz yapmak önerilir.