Yenidoğanlarda hormonal döküntü

Bebeğin yaşamının ilk ayının sonunda, genç bir anne bebeğinin saçının altındaki yüz, boyun ve cildin küçük sivilce ile kaplandığını fark edebilir. Bu döküntüleri diyatezi belirtileri için alan annem sıkı bir diyete oturur, mümkün olan tüm diyet ve imkansız alerjenleri ortadan kaldırır. Fakat bu önlem bile bebeğin cildinin durumunu ve antihistaminleri etkilemez. Sonuç olarak, anne bebeğin cildini normale döndürmeyi bilmeden gerçek bir paniğe dönüşür. Sinir hücrelerinizi kurtarmak ve çocuğunuzu gereksiz ilaçlarla doldurmamak için, annenizin yenidoğanda “hormonal (neonatal) döküntü (çiçeklenme)” adı verilen fizyolojik fenomeni bilmesi gerekir.

Yenidoğanda hormon döküntüsü neye benziyor?

Yenidoğanlardaki hormonal döküntüler, küçük sivilcelerin saçılmasına benzer, çoğu kez ortada beyaz bir nokta ile kırmızıdır. Çoğu zaman baş ve boyun derisinde, nadir durumlarda üst sırtın kapağında bulunur. Ne enfeksiyöz hastalıkların aksine, ne ateş, ne de bebeğin refahındaki değişiklikler eşlik eder. Bebeğin hayatının ilk veya üçüncü ayında ortaya çıkar.

Yenidoğanlarda hormonal döküntü: nedenleri ve tedavisi

Yenidoğanda hormonal aknenin ortaya çıkmasının nedeni, vücutta hormonal değişiklikler ve ciltte mantar mantarlarının sayısında bir artıştır. Böylece bebek, anne hormonlarının kullanımından kendi başlarına geçişle ilişkili ekstrauterin hayata uyum sağlar. Bu fenomen hem erkekleri hem de kızları etkiler. Hormonal sivilce yenidoğanda rahatsızlık veya kaşıntıya neden olmaz, temasta yakalanamaz ve tedavi gerektirmez. Tamamen fizyolojik bir fenomen olan yenidoğanın vücudundaki hormon döküntüsü zamanla (bir ila üç ay arasında) geçer. Ne kadar anne, çeşitli merhemler veya halk ilaçları kullanarak döküntülerden arındırıcı cilt sürecini hızlandırmak isterse olsun, müdahale etmeye değmez. Kurutma ajanları kullanarak bebeğin cildindeki dengeyi kırabilir ve kurumaya ve alerjik reaksiyonlara neden olabilirsiniz. Çiçeklenme döneminde bebeğin cildinin bakımı için, sıradan hijyenik prosedürler için oldukça yeterlidir. Bu nedenle, bir ipucu sabırlı olmaktır. Nadir durumlarda, iyileşme ertelendiğinde, doktorun reçetesi şifa veren bir merhem kullanabilir.