Duodenit , duodenumun iltihabı ile karakterize bir hastalıktır. Sıklıkla mukoza zarını etkiler ve bu da duodeniti diğer gastrointestinal hastalıklardan ayıran karakteristik semptomları oluşturur.
Duodenitin çeşitleri ve semptomları
Başlangıçta duodenit, akımın şekline bağlı olarak iki kategoriye ayrılır:
- akut;
- Kronik.
Akut duodenitte, belirtiler kronik vakalara göre daha belirgindir.
Ayrıca duodenit lokalizasyon ile ayırt edilir:
- fokal duodenit - bu durumda duodenumun ampulü iltihaplıdır;
- Ortak bir duodenit - bu durumda inflamasyonun ölçeği yaygındır.
Akut duodenitte, kural olarak, sadece bağırsaklar değil, aynı zamanda mide duvarları da iltihaplanır, bu da karın boşluğunda ciddi ağrılara neden olur. Aynı zamanda bir kişi mide bulantısı hisseder, kusma ve genel halsizlik meydana gelebilir. Bir kişi midede rahatsızlıktan dolayı yemek yemeyi reddeder.
Kanın klinik analizinde artmış ESR ve lökositoz vardır.
Genellikle akut duodenit kendi kendine geçer, ancak nadir durumlarda pankreatit, bağırsak kanaması veya bağırsak duvarının perforasyonu şeklinde ciddi komplikasyonlar oluşabilir. Komplikasyonları önlemek için, alevlenme sırasında durumu izleyecek bir doktora görünmelisiniz.
Kronik duodenit daha az şiddetli semptomlara sahiptir. Kronik formda, hasta sıkı veya ülserli bir karakterde bir acıyı korur. Ayrıca, hasta karın bölgesinde ve mide bulantısında raspiraniya hissi bırakmaz. Kronik duodenitin arka planında, hastanın kabızlığı ve mide ekşimesi vardır.
Duodenit nedenleri
Hastalarda sıklıkla, duodenit ile birlikte, gastrit de vardır. Bu tesadüf tesadüf değildir, çünkü her iki hastalık da aynı nedenden kaynaklanır:
- mide suyunun artan asitliği;
- akut, tuzlu ve sert yiyecek alımı;
- sinir bozuklukları;
- mukoza zarlarını rejenere etme kabiliyetini azaltır;
- enfeksiyon (Helicobacter pylori).
Duodenit tedavisi
Bazı durumlarda, duodenitis belirli bir tedavi gerektirmez ve geçici bir diyet sonrası kendi başına geçer. Diğer durumlarda, tedavi semptomatik olabilir ve bir enfeksiyon tespit edilirse, antibakteriyeldir.
Duodenit ile beslenme
Duodenitin tedavisinde, doğru beslenme çok önemli bir rol oynamaktadır, çünkü sindirim sisteminin işi doğrudan kişinin yediklerine bağlıdır. Bu durumda terapötik diyet aşağıdaki ürünlerin reddedilmesini içerir:
- yağlı, ağır yiyecekler;
- et ürünleri füme;
- baharatlı baharatlar;
- turşu;
- gazlı içecekler;
- alkol;
- kahve ve çay;
- asit meyveler - elma, portakal, vb.
Bununla birlikte, duodenitli yulaf lapası ılımlılıkta yararlıdır. Kabızlık ile, aşırı lif kullanımı sadece durumu kötüleştirebilir. Duodenit ile optimal beslenme hafif sebze ve pirinç çorbası olarak kabul edilebilir. Çorba-püre de mukoza üzerinde olumlu bir etkiye sahip olacaktır.
Duodenitin ilaçlarla tedavisi
Duodenitin antibiyotiklerle tedavisi, analizlerin Helicobacter pylori varlığını doğruladığı durumlarda endikedir. Bununla birlikte, antibiyotik almanın bağırsakların bakteri florasını olumsuz etkileyebileceği ve bu nedenle de antibiyotik tedavisinden sonra bakteriyel yoğurt içmeniz gerektiği bilinmektedir. Antibiyotik seçimi doktorun tedavi planına bağlıdır.
Ayrıca, asitliği ayarlamak için doktorlar, ranitidin, omeprazol, vb. Durumlarda bu tür reçeteler yazmaktadır. Bu ilaçların büyük bir kontrendikasyon ve yan etkileri listesi vardır, bu nedenle doktorun onayı ile alınmalıdır.
Mide mukozasını ve bağırsakları korumak için, hastalara maalox ve onun benzerleri reçete edilir. Maalox sürekli tüketilemez, çünkü hızlı bir şekilde fosfor eksikliğine yol açar.
Duodenit için halk ilaçları
Açıklanamayan semptomlar durumunda duodeniti halk ilaçları ile tedavi etmek de etkili olabilir. Örneğin, günlük sabahları mukus yulaf ezmesi, mide ve bağırsak duvarlarını tahrişten korumaya yardımcı olur ve papatya ile çay iltihaptan kurtulmaya yardımcı olur.