İnsanın duygular ve hisleri

Bizim için "duygular" ve "duygular" kelimeleri pratikte bir kavramla eş anlamlıdır - içimizde yaşadığımız şey. Ama aslında, bir kişinin duygularını ve hislerini kafa karıştırıcı olmak, okuryazarlığın bir göstergesidir, çünkü bu terimler arasında bir çizgi çizmesi kolaydır.

Duygular ve duygular arasındaki fark nedir?

Duygulardan duygular arasındaki farklılıkların netleştirilmesi, tanımların kendileriyle başlamalıdır. Yani, duygular, bir kişinin çevreye karşı tutumunun kişisel bir yansımasıdır. Duygular da durumun bir değerlendirmesidir. Oran uzun ve tahmin kısa ömürlü. Dolayısıyla ilk fark geçerlilik süresidir.

İfade modunda duygu ve duygular da farklıdır. Her zaman duygularımızın farkındayız ve onlara bir tanım verebiliriz - sevgi, nefret, mutluluk, gurur, kıskançlık, vb. Ancak duyguları daha belirsiz ifade ediyoruz. Şimdi "beynini kaynatıyor" derken, ne hissediyorsun? Tahriş, öfke, yorgunluk tüm duygulardır.

Duygular duygularla ifade edilir. Onlar tabi, ama hangi durumda olduğunuza bağlı. Örneğin, genç adam için yaşadığınız aşk (duygu), kavga anında öfke, öfke, öfke (duygu) olarak ifade edilebilir. Duygular burada ve şimdi olan şey. Duygular sabit, kararlı bir şeydir. Duyguları bir durumda nesneyi ayırırsa, o zaman duygular bütün durumu aydınlatır.

Erkeklerde ve kadınlarda duygular ve duygular

En ilginç şey, duygu ve duyguların tezahürlerinin çeşitlerinin cinsel bir farklılığa sahip olmasıdır. Bunun nedeni, farklı cinsiyetlerin farklı temel duygulara sahip olmasıdır. Dolayısıyla kadınlar, daha güçlü hüzün belirtileri, korku ve erkeklerin daha keskin bir şekilde öfke ifade etmeleriyle karakterizedir.

Ancak uzmanlar, yaşanan duyguların ve duyguların gücünün cinsel bir farklılığa sahip olmadığını, yalnızca tezahürlerinde bir farklılaşma olduğunu savunuyorlar. Ve her şey, çünkü erkeklerin ve kızların doğuşundan kardinal olarak farklı toplumsal roller gerçekleştirmek için yetiştirilirler. Çocuklar korku ve hüzün tezahürlerini bastırmayı öğrenirler ve kadınlar öfkeyi yumuşatırlar. Ve son duyguya gelince, doğum anından itibaren 1 yıla kadar, bebeklerde öfke eşit olarak ortaya çıktığı kanıtlanmıştır.